Summary
Karaciğer, neoplastik ya da nonneoplastik, selim ya da habis, primer ya da metastatik çok çeşitli tiplerde kitle lezyonların rastlanabildiği bir organdır. Tru-cut iğne biyopsisi, karaciğer kitlelerine tanısal yaklaşımda ince iğne aspirasyonundan sonra en sık olarak başvurulan örnekleme yöntemidir. Bu çalışmada, üç aylık karaciğer tru-cut iğne biyopsisi materyalimizde uyguladığımız immunhistokimyasal incelemeler ile koyduğumuz tanıların dökümünü yaptık ve bu biyopsilere yaklaşımımızı değerlendirdik.
Toplam 40 hastanın karaciğer iğne biyopsisi bu çalışma dahilinde değerlendirildi. Yirmiyedi (%67,5) vakada immunhistokimyasal çalışmalara ihtiyaç duyuldu. Sitokeratin 7, 20, 19, HepPar1, alfafetoprotein ve diğer spesifik tümör markerları ayırıcı tanıda kullanıldı. Hastalardan 24'ü (%60) erkek, 16'sı (%40) kadın olup, yaş ortalaması 40 (1-83) idi. Kitlelerden 12'si (%30) primer, 21'i (%52.5) sekonder tümördü. Biyopsilerden biri (%2.5) nonneoplastik kitle tanısı aldı. Altı biyopsi (%15) yetersiz olarak değerlendirildi. Primer tümörlerden 6'sı hepatosellüler karsinom, 3'ü kolanjiokarsinom, birer vaka anjiosarkom, infantil hemanjioendotelyom ve hemanjiom idi. Sekonder kitlelerden 13'ü (%61) gastrointestinal sistemden kaynaklanırken, bunlardan 5'i histomorfolojik ve immunhistokimyasal olarak endokrin karsinom özellikleri taşımaktaydı. Dört adet (%10) sekonder tümörün kaynağı aydınlatılamadı.
Karaciğer kitlelerinde, klinik, radyolojik ve histomorfolojik özelliklere göre belirlenen immunhistokimyasal panel, tümörün hücre orijinini belirlemede %75 oranında yarar sağlamaktadır. Paneli klinik, radyolojik ve histomorfolojik bulgulara göre düzenlemek ve sitokeratin 7 ve 20'yi tanıya gidişte yönü belirlemede ilk basamak olarak kullanmak kesin tanı oranını artırabilecek başlıca faktörlerdir.