Summary
Bu çalışmada İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü'nde 1993-1996 yılları arasında overin yüzey epiteli kaynaklı malign tümör tanısı almış 45 vaka incelemeye alındı. Tüm vakalar histolojik tip, diferansiyasyon derecesi ve evre gibi konvansiyonel prognostik parametreler ile p53 tümör süpresör gen varlığı arasındaki ilişki açısından değerlendirildi. Vakaların tümü hemotoksileneozin ile boyandı, bazı vakalara ek olarak PAS, d-PAS ve Alcian Blue özel boyaları uygulandı. İmmünohistokimyasal boyama sonuçları Klemi ve arkadaşlarının çalışmasındaki boyama kriterleri temel alınarak yapıldı. Klinik evrelendirme ise International Federation of Gynecology and Obstetrics (FIGO) evreleme sistemine göre yapıldı. Sonuçlarımız istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı, ancak iyi diferansiye tümörlerde % 7 , orta derece diferansiye tümörlerde %50 ve kötü diferansiye tümörlerde %42 oranındaki p53 pozitifliği bu parametrenin kötü bir prognostik faktör olabileceğini düşündürdü.