A CONTROVERSIAL UNCERTAINTY IN THE ROLE OF NUCLEAR P53 ACCUMULATION IN HUMAN PROSTATE CARCINOMAS
ENVER ÖZDEMİR, NİHAL KILINÇ, S BURHANETTİN ZİNCİROĞLU, İBRAHİM SARI, HÜSEYİN BÜYÜKBAYRAM, MEHMET YALDIZ, MEHMET ÖZAYDIN, ADEM ASLAN
Dicle Üniversitesi, Üroloji AD., Diyarbakır
Summary
p53 tümör süpresör geni insan kanserlerinin yarısından fazlasından sorumlu tutulan, malign transformasyon, apoptozis, genomik DNA tamiri ve hücre ölümü gibi olaylarla ilişkilendirilmiş bir gendir. Prostat kanserlerinin geniş bir biyolojik davranış spektrumu sergilemesi nedeniyle tek tek bireyler için klinik gidişi saptamak zorlaşmaktadır. Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran ve prostat kanseri (CaP) teşhisi alan 40 hasta üzerinde immünohistokimyasal olarak p53 ekspresyonunu değerlendirdik ve tümör Gleason skoru, hastalık evresi ve serum PSA düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırdık. Tümörlerin %15'inde nükleer p53 aşırı birikimi vardı. Düşük Gleason skorlu (0-4) tümörlerde immünohistokimyasal p53 ekspresyonu saptanmazken, orta Gleason skorlu (5-7) vakaların % 11 'inde ve yüksek Gleason skorlu vakaların %33'ünde immünohistokimyasal p53 ekspresyonu saptandı. Serum PSA düzeyi ile tümör p53 aşırı birikimi arasında anlamlı ilişki olmamakla birlikte, p53 pozitif vakalarda serum PSA düzeyi daha yüksekti. Bizim sonuçlarımız, prostat kanserlerinde fonksiyonel p53 statüsünü tayin etmede nükleer p53 aşırı birikiminin tek başına yeterli olmadığını ve mdm2 gibi aşırı ekspresyonu ile fonksiyonel p53 kaybına neden olan faktörlerin de hesaba katılması gerektiğini öneriliyor.