TURKISH JOURNAL OF ONCOLOGY 2015 , Vol 30 , Num 2
Sitotoksik kemoterapötiklerin yirminci yüzyıldaki gelişimi
Mustafa Kemal TEMEL
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı, İstanbul Doğal droglarla binlerce yıldır ilaç üretilmekteyse de, doğadan izole etmek veya laboratuvarda sentezlemek yoluyla antikanser ajanlar elde etmeye yönelik sistematik ve kapsamlı çalışmalara yirminci yüzyılda girişilmiştir. Aynı dönemde in vitro çalışmalara ek olarak, kimyasalların antikanser potansiyellerini test için in vivo preklinik deneylerin gerçekleştirilebileceği hayvan modelleri geliştirilmiştir. Modern kanser kemoterapisi çağı 1940'larda ilk klasik kemoterapötik ajanların elde edilişiyle başlamıştır; 1940'ların başlarında ilk alkilleyici ajanlar, sonlarında ise ilk antimetabolitler üretilmiştir. 1950'lerde laboratuvarın dışına çıkılarak, antikanser droglar keşfetmek amacıyla doğa araştırmalarına başlanmıştır. Mikroorganizmalar, sabit konumlu bitkiler ve deniz omurgasızları, çok çeşitli kimyasal savunma mekanizmaları geliştirerek evrildiğinden, bunlar arasından kimi maddelerin antikanser etkinlik gösterebileceği düşünülmüştür. Başta ABD tarafından, bu canlılardan sağlanan on binlerce drog 1950'lerden itibaren antikanser etkinlik yönünden taranmıştır. 1960'larda vinka alkaloitleri, 1970'lerde antikanser antibiyotikler ve 1990'larda taksanlar, doğa araştırmalarının meyvelerindendir. Bugün bu terapötik ajanların kullanıldığı kanser kemoterapisi, hastalığın tedavisinde cerrahi ve radyoterapi gibi lokal müdahalelere ilaveten, sistemik bir modalite olarak tıbbın hizmetindedir. Keywords : Kanser kemoterapisi; kemoterapi tarihi; sitotoksik kemoterapötikler